Green Motion Türkiye ve RentiCar İş Birliği: Sürdürülebilir Araç Kiralamanın Geleceği Üzerine Röportaj

Araç kiralama sektörü, sürdürülebilirlik ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla yeniden şekilleniyor. Çevre dostu araç kiralama hizmetlerinde uzmanlaşan Green Motion Türkiye, bu değişimin ön saflarında yer alıyor. Dünya genelinde 50’den fazla ülkede hizmet veren Green Motion, “çevreci araç kiralama” kimliğiyle tanınırken, Türkiye’deki yedi yıllık yolculuğunu ve RentiCar ile olan iş birliğini Satış ve Operasyon Koordinatörü Volkan Büyükçolpan’dan dinledik. Röportajımızda, sektörel trendlerden çevreye duyarlılığa kadar birçok konuya değindik.

Green Motion Türkiye olarak kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Green Motion, kısa dönem araç kiralama hizmetlerinde uzmanlaşmış bir markadır ve Metal Oto bünyesinde yedi yıldır Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Dünya genelinde 50’den fazla ülkede hizmet veren İngiliz markası Green Motion, “Çevre Dostu Araç Kiralama” kimliği ile tanınmaktadır. Bu yaklaşımı ile çevreye duyarlılık ve sürdürülebilir politikalar geliştirmeyi kendisine misyon edinmiştir. Çevre bilincini hizmet süreçlerimizin merkezine alarak, müşterilerimize kaliteli ve çevre dostu çözümler sunmaktan gurur duyuyoruz.

Green Motion olarak sunduğunuz hizmetlerin sektördeki diğer markalardan farklılaşmasını sağlayan en önemli özellikler nelerdir?

Green Motion olarak sektördeki diğer markalardan en önemli farklılaşmamız, müşterilerimize rekabetçi fiyatlarla kaliteli hizmet sunmayı ilke edinmemizdir. Maliyetlerimizi yakından takip ederek, bu alandaki avantajları müşterilerimize yansıtarak onların memnuniyetini en üst düzeyde tutmayı amaçlıyoruz. Bunun yanı sıra, çevreci duruşumuzla sektörde benzersiz bir konumdayız. Hizmet süreçlerimizde sürdürülebilirliği ön planda tutarak çevreye duyarlı bir deneyim sunuyoruz.

2024 yılında araç kiralama sektörünü etkileyen başlıca trendler ve zorluklar nelerdi?

2024 yılı, araç kiralama sektörü için pandemi sonrası toparlanma sürecinin devam ettiği bir dönem olarak dikkat çekti. Global anlamda firmalar, operasyonlarını eski seviyelerine getirmek için yoğun çaba sarf ederken, Türkiye özelinde ekonomik dalgalanmalar ve döviz kurlarındaki hareketlilik sektöre damgasını vurdu.
Ülkemizde genel ekonomik durum, yerel müşterilerin alım gücünü olumsuz yönde etkilerken, döviz bazında yüksek kalan fiyatlar, yabancı turistlerin araç kiralama hizmetlerine olan ilgisinin azalmasına neden oldu. Bu durum, sektör oyuncuları için yeni stratejiler geliştirme gerekliliğini de beraberinde getirdi.

2025 yılı için araç kiralama sektöründe ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz? Green Motion olarak yapacağınız yenilikler var mı? Hangi trendlerin ön plana çıkacağını düşünüyorsunuz?

2025 yılına yönelik beklentilerimiz arasında faiz politikalarında değişiklik olması durumunda sektörün hareketlenmesi yer alıyor. Ayrıca, sektörde Uzakdoğu menşeili araç markalarının daha fazla yer alacağını ve elektrikli, hibrit ve plug-in hibrit araçların kullanımının artacağını öngörüyoruz.
Marka olarak yeniliklerimiz arasında, karbon ayak izimizi düşürmeye yönelik adımlar atmak önceliğimiz olacak. Bu doğrultuda, süreçlerimizden kâğıt ve matbaa ürünlerini tamamen çıkararak dijital bir müşteri deneyimi sunmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, dijital rezervasyon kanallarının öneminin artacağına inanıyor ve bu alandaki yatırımlarımıza devam ediyoruz.

Sürdürülebilirlik açısından elektrikli araçların kiralama hizmetlerinizdeki yeri nedir?

Elektrikli araçlar, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de yükselen bir trend haline geldi. Uzakdoğu ülkelerinin bu pazarda liderliği ele geçirmesi, Avrupa üreticilerini bir miktar geri planda bıraksa da, üreticilerin elektrikli araçlara olan yatırımlarını artırmaları kaçınılmaz bir gerçek.
Bununla birlikte, tüm araçların elektrikli olması durumunda enerji talebindeki artış nedeniyle karbon ayak izinde büyük bir iyileşme olmayacağını savunan bir kesim de mevcut. Elektrikli araçların gerçekten çevreci olabilmesi için enerji ihtiyacının büyük ölçüde güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan karşılanması gerektiği sıklıkla dile getiriliyor. Önümüzdeki on yıl içinde güneş enerjisi alanında önemli atılımlar göreceğimize inanıyoruz.

Son olarak RentiCar- Green Motion iş birliği hakkında neler düşünüyorsunuz? RentiCar’ın size sağladığı faydalardan bahsedebilir misiniz?

RentiCar ile olan iş birliğimizin iş süreçlerimizi oldukça kolaylaştırdığını söyleyebiliriz. RentiCar, araç kiralama rezervasyonu üretmeye odaklanmış bir partner olarak renticar.com ve RentiCar App kanallarından gelen rezervasyonları tek bir çatı altında toplamaktadır. Bu yapı, bizim operasyonel süreçlerimizi oldukça verimli hale getirdi.
Ayrıca, RentiCar ekibinin kolay iletişim kurulabilir olması ve bizimle sinerji içinde çalışmaları, ortak hedeflerimize ulaşmamızda büyük bir avantaj sağlıyor. Bu iş birliğinden son derece memnun olduğumuzu belirtmek isterim.

Eklemek istedikleriniz nelerdir?

Sektöre değer katmak için sürekli yenilikleri takip ediyoruz. Çevreye duyarlı politikalarımızı sürdürülebilirlik alanında daha ileri taşımayı hedefliyor ve müşterilerimize her zaman en iyi deneyimi sunmak için çalışıyoruz.

Green Motion Türkiye ve RentiCar İş Birliğiyle Daha Çevreci Bir Gelecek

Green Motion Türkiye, çevre dostu politikaları ve yenilikçi hizmetleriyle sektöre ilham veren bir marka. RentiCar ile kurulan iş birliği sayesinde operasyonel süreçlerde verimlilik sağlarken, müşterilere hızlı ve güvenilir çözümler sunuyor. Elektrikli araçlardan dijitalleşmeye kadar geniş bir vizyona sahip olan Green Motion, 2025 ve sonrasında sürdürülebilir bir gelecek için çalışmaya devam ediyor. Bu güçlü ortaklık, araç kiralama sektöründe çevre bilincini artırmanın yanı sıra sektörel standartları yükseltmeye yönelik önemli bir adım olarak öne çıkıyor.